Boşanma sebebiyle velayet hakkının sırf anneye verilmiş olmasının çocuğun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmayacağı-
Taraflar sonradan boşanmış olsalar da soyadı değiştirilmek istenen küçüğün evlilik içinde doğduğu, baba soyadını veya çocuk ergin olduktan sonra kendi soyadını usulüne uygun açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değiştirmedikçe çocuğun da soyadının değişmeyeceği-
Çocuğun anne ve babasının boşanmış olması sadece boşanma ve velayet hakkı nedeniyle anneye çocuğun soyadının değiştirilmesi için dava açma hakkı bahşetmeyeceği-
Doğru nesepli çocuğun babanın (ailenin) soyadını taşıyacağı, babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadının değişmeyeceği-
Bir çocuğa soyadı verilmesi için o çocuğun doğum tarihinde annesi ile babasının evli olup olmadığına bakmak gerekeceği, doğum gününde anne ve baba evli ise çocuğun babanın, diğer bir anlatımla ailenin soyadını alacağı, çocuğun soyadı bu surette belirlendikten sonra onun soyadını velayet hakkına vesair nedenlere dayanarak değiştirmenin Türk Medeni Kanunu’nun 321. maddesindeki düzenleme karşısında mümkün olmadığı-
Doğru nesepli çocuğun babanın (ailenin) soyadını taşıyacağı, boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olmasının soyadında herhangi bir değişikliğe neden olamayacağı, babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadını usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadının değişmeyeceği-
Doğum tarihinde anne ve baba evli ise çocuğun babanın soyadını alacağı, çocuğun soyadı bu surette belirlendikten sonra onun soyadını velayet hakkına vesair nedenlere dayanarak değiştirmenin TMK’nun 321. maddesindeki düzenleme karşısında mümkün olmadığı- Çocuğun anne ve babasının boşanmalarının, sadece boşanma ve velayet hakkı nedeniyle anneye böyle bir dava açma hakkı bahşetmeyeceği- Boşanma ilamı uyarınca babasının çocukla kişisel ilişki tesis etme hakkı bulunması ve bu nedenle anne ve babanın ister istemez karşılaşması dikkate alındığında, davacının dilekçesinde, evlilik birliği içerisinde doğmuş olan çocuğun, boşanmaları ardından velayetinin kendisine verildiğini, boşanmadan dolayı kendisi ile küçüğün soyadlarının farklı hale geldiğini bu durumun çocuğu okulda rahatsız ettiğini, annesini de resmi işlemlerde zora soktuğunu ve psikolojik olarak aynı soyadı hatırlamakta rahatsızlık duyduğunu ileri sürdüğü; ancak bu iddiaların hukuki bir dayanağı bulunmadığı, soyadı değişikliğinin çocuğun evlilik içinde doğmakla kazandığı meşru statüye ve onun menfaatlerine zarar vereceği gerçeği karşısında mahkemece küçüğün soyadının değiştirilmesi hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Soyadının değiştirilmesi istenenin doğum tarihinde anne ve babası resmen evli olduğundan, çocuk, Türk Medeni Kanununun 321. maddesine göre ailenin diğer bir deyimle babanın soyadını almış olup böylece çocuk reşit oluncaya kadar veya baba Türk Medeni Kanununun 27.maddesindeki koşulları kanıtlayarak soyadını değiştirmedikçe soyadı değiştirme konusunun yasal olarak kapandığı-
Boşanma ilamı uyarınca babasının çocukla kişisel ilişki tesis etme hakkı bulunması ve bu nedenle anne ve babanın ister istemez karşılaşması dikkate alındığında davacının dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların hukuki bir dayanağı bulunmadığı gibi soyadı değişikliğinin çocuğun evlilik içinde doğmakla kazandığı meşru statüye ve onun menfaatlerine zarar vereceği gerçeği karşısında mahkemece davanın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Çocuğun anne ve babasının sonradan boşanmasının boşanma ve velayet hakkı nedeniyle anneye çocuğun soyadının değiştirilmesi hakkını vermeyeceği-