Belediyelerce, yapılıp usulünce onaylanarak yürürlüğe konulan nazım imar planı kapsamındaki taşınmazlar, kamulaştırma hukuku yönünden arsa sayılabilir ise de, bu nitelendirmede; nazım imar planının ait olduğu idari birim (büyükşehir, il, ilçe, köy), belediye ve mücavir alan sınırları içindeki yerleşim ve nüfus yoğunluğu, ulaşım ve altyapı hizmetleri ve yerleşim merkezine olan mesafe ile taşınmazın plandaki konumu ve kullanım biçimi gibi unsurların da gözönünde bulundurulabileceği-
Kamulaştırma üzerine ferağı verilmiş taşınmazlarda, Kamulaştırma Kanununun 14. maddesindeki kamulaştırma bedelinin artırılması davası açılması için kabul edilen 30 günlük hak düşürücü süre, daha önce kamulaştırma işlemi ile ilgili olarak yasaya uygun bir bildirim yapılmamış olması halinde, tapuda bu devir ( ferağ ) işleminin yapıldığı tarihte başlayacağı-
Kamulaştırma parasının artırılması hakkında açılacak davalarda, mahkemece artırılan bölüm için mülkiyetin idareye geçtiği günden itibaren faiz istenebileceği-
İdare ile yapılan eser sözleşmeleriyle taahhüt olunan işlerden doğan uyuşmazlıklar nedeniyle yükleniciler tarafından idare aleyhine, Bakanlar Kurulu'nca çıkarılan 8/505, 8/2574 sayılı ve benzeri Kararnamelere dayanılarak açılan davalarda bu kararnamelerin genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, kamu iktisadi teşebbüsleri ve mahalli idareler açısından geçerli hukuki sonuçlar doğurabileceğine, sözü edilen kararnamelerin belirtilen davalarda uygulanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin olayların özellikleri dikkate alınarak hakim tarafından saptanması gerekli olup, ilgili kararnamelerin yükleniciler tarafından idare aleyhine açılan davalarda geçerli hukuki sonuçlar doğurabileceğinin kabulü, hakimin takdir hakkını ortadan kaldırıcı nitelikte bir esası kapsamakta olduğundan açılan davalarda ilgili kararnamenin uygulanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğini somut olayda özelliklerini, Medeni Kanunun 2. Maddesini de dikkate alarak hakimin tayin etmesinin gerekeceği-
Danıştay'ca verilen yürütmenin durdurulması veya iptal kararlarının uygulanmamasının, bu kararları uygulamayan kamu görevlilerinin tazminat ile sorumlu tutulması için yeterli olduğu ve sorumluluk için ayrıca; kin, hınç, düşmanlık ve benzeri duyguların etkisi altında davrandıklarının araştırılmasının gerekmeyeceği- Yürütmenin durdurulması kararını yerine getirmeyen kamu görevlisinin hukuki sorumluluğu yönüne gidilebilmesi için, ilgilinin açmış olduğu iptal davası sonucunun beklenmesine gerek olmadığı-
Yokluk ile mutlak butlan halleri hariç ve kişinin gerçek dışı beyanı veya hilesi de sebebiyet vermemiş olmak kaydıyla, idarenin yanlış şart tasarrufunu ( özellikle yanlış intibak işlemini ), ancak iptal davası süresi veya kanunlarda özel bir süre varsa bu süre içinde yahut iptal davası açılmışsa dava sonuna kadar, geriye yürür şekilde geri alabileceği-
D. kenarındaki kumlukların, 775 sayılı Yasada yazılı amaçlarla kullanılmak üzere belediyeye devredilen yerlerden olmadığı-
Kamulaştırma parasının artırılması veya azaltılması davalarında değer biçme komisyonunun biçtiği değerle mahkemece seçilen bilirkişi kurulunun biçtiği değer arasında önemli orantısızlık bulunduğu takdirde aynı usuller çevresinde yeni bilirkişi kurulları teşkili suretiyle değer biçtirilmesi zorunlu olduğuna ve bu gibi hallerde İstimlak Kanununun değişik 15 inci maddesinin VI inci bendinde yer alan ( değer takdiri yaptırabilir ) sözünün ( değer takdiri yaptırmalıdır ) biçiminde anlaşılması gerektiği-
Görüşülen kararların konusu olan olaylar arasında benzerlik olmadığından içtihatların birleştirilmesi yoluna gidilmediği-
Uygulanan yasa hükümlerinin farklı olması nedeniyle olayda benzerlik bulunmadığından içtihatları birleştirmeye gerek görülmediği-