Vakıf ile ilgisi ( Vakıflar Kanununun otuzuncu maddesi gereğince ) kesilmemiş olan mukataalı ve icareteynli bir vakıf taşınmaz malın yol için kamulaştırılması halinde de taviz bedelinin vakfına verilmesinin gerekeceği-
Nafia Fen Mektebine parasız okumak üzere girenlerden yeni yürürlüğe giren Memurin Kanununun altmış dördüncü maddesinin hükmünü öğrendikten sonra da öğrenimlerine devam edenlerin, okulu bitirdiklerinde görev kabul etmezlerse, yapılan harcamaları ödemekle yükümlü olacakları-
Değişmeye tabi olmayan kaçak ve kayıp kişilerdeki alacaklarını bu kişilerin Hazine'deki cari hesaplarından almamış olan alacaklıların genel hükümlere göre ileri sürecekleri istemlerinde Hazinenin hasım olacağı-
Kanun, nizamname metinlerinde başka surette açıklama bulunmadığı takdirde, resmi gazete ile neşrini takip eden günün başlangıcından hesap edilmek üzere 45. Günün hitamından itibaren Türkiye’nin her yerinde aynı zamanda meri olurlar; bunun için belediyeler ve köylerde muhtarlar tarafından ilan edilmesinin şart olmadığı-
Hazineden doğrudan doğruya alacakları bulunanlarla ilgili olan 1513 sayılı yasa, göç ettirilen kişilere ilişkin olarak Hazine aleyhinde açılacak davalarda uygulamaya dayanak olamayacağı-
Mektebi hukuktan me'zun olmayan ve 1452 sayılı kanunun 11 inci ve daha altındaki derecelerden maaş olan müstantikler, 2556 sayılı kanunun muvakkat maddesinde sorgu hakim vekili sıfatiyle yalnız sorgu hakimliğinde ifayı vazife edebilecekleri tasrih edilerek hakimlik mesleğinin sınıf ve derece ve maaşlarını gösteren mezkur kanuna bağlı ( 1 ) numaralı cetvele alınmadıkları cihetle bazı mahkemelerin teşekkülünü te'minen bu gibi müstantiklerin asıl vazifelerine ilaveten ( 367 ) numaralı kanuna tevfikan mukaddema verilmiş olan kazai salahiyetler Hakimler Kanununun mer'iyete girdiği tarihten itibaren merfu' olduğundan sorgu hakim vekillerinin hakimlere vekalet ve heyete iştirakleri kanunen caiz olmadığı birinci toplantıda ekseriyet olmadığından ikinci toplantıda mutlak ekseriyetle takarrür etmiştir. Mektebi Hukuk'tan mezun olmayan sorgu hakim vekillerinin hâkimlere vekalet etmeleri ve mahkeme kuruluna katılmalarının yasaya uygun olmadığı-
Belediyece hükmolunan para cezasına süresinde itiraz edilmediği ve tahsiline girişildiğinde açılan dava ise yasaya uygun bir borçtan kurtulma davası olmadığı için hukuk ve ceza mahkemelerinin bu davada verdikleri görevsizlik kararları yerinde olduğundan bu sebeple yargı yeri belirtme suretiyle uyuşmazlığın çözülmesine yer ve gerek olmadığı-
13 eylül 1331 ve 15 nisan 1339 tarihli yasalara göre el konulan taşınmaz malların sahiplerine aynen geri verilmesi için mahkemelere dava açılabilmesinin, adı geçen yasaların uygulanmayacağı hakkında Danıştay'dan karar alınmasına bağlı olduğu- Danıştay'dan bu yolda bir karar alınmadan mahkeme davaya bakmış ve aynen geri alınmasına karar vermişse bu hükmün yerine getirileceği, malların maliklerinin ve hak sahiplerinin kayıtlı değerlerini istemeğe zorlanamayacakları-
Sanayicilere verilecek prim tahsisatının silinmesi hakkındaki idari işlem ve tasarruflardan doğan uyuşmazlıkların çözümünün idari makamlara ait olup adliye mahkemelerinin görevi dışında olduğu-
Kamu davasiyle birlikte görülmüş ve karara bağlanmış ve kamu yönü daha sonraları yayınlanan 2330 sayılı yasa ile affa uğramış davaların, ceza daireleri kararları bozmayı içerdiği için, kişisel hak yönünden Yargıtay’da incelenmesinin 3. Hukuk dairesinin görevine gireceği-