Kredi sözleşmesinde davalının, kefaletine ilişkin bölümün imza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 583. maddesinde yazılı şekil şartlarına uymadığı vakıası doğru ise de, davalının hem ödeme emrine itirazında hem de cevap dilekçesinde kefaletinin varlığını ve kefil olduğunu kabul etmiş ve savunmasını başka nedene dayandırmış olup, kefaletinin geçersizliğine ilişkin bir beyanı bulunmadığı- Bu durumda ilk derece mahkemesince davacı alacağının davalının kefalet limiti içinde kaldığı saptanarak davanın kabulüne karar vermesinin isabetli olduğu-

Taraflar arasındaki itirazın iptali davası hakkında ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen davanın kabulüne yönelik 2015/11 esas ve 2016/867 karar ve 16/12/2016 tarihli hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda Anka ...