Bölge adliye mahkemesince erkeğin davasının kabulü gerekçesi yapılan ceza mahkemesi ilamı incelendiğinde “Sanığın (davalı-karşı davacı erkeğin) aksi ispatlanamayan savunmasına göre müştekinin (davacı- karşı davalı kadının) hakareti üzerine tehdit ettiğinin kabulü ile haksız tahrik indirimi yapılması gerektiği” gerekçesiyle davalı-karşı davacı erkeğin cezasında indirim yapıldığı, davalı-karşı davacı erkek adı geçen ceza dosyasında kadının kendisine hakaret ettiğini ispatlayamadığı gibi, şüpheden sanık yararlanır ilkesinin de hukuk yargılamasında uygulanma kabiliyetinin olmadığı, o halde davacı-karşı davalı kadının, davalı-karşı davacı erkeğe hakeret ettiği vakıası ispatlanamadığından boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı kadının kusurunun olmadığı- Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekeceği- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı- karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatın az olduğu, açıklanan sebeple, davacı- karşı davalı kadın lehine uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekeceği-

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, karar ...