Davalı bankanın ülkemizde yaşanan ekonomik kriz döneminde mevcut hesaplardaki paranın çekilişini önlemek ve taahhütlerini yerine getirerek, bankacılık faaliyetlerini sürdürebilmek için yüksek oranda faiz uygulamak zorunda kaldığı ve olayda müzayaka halinin maddi ve manevi koşullarının oluştuğu, dosya içindeki deliller, davalı banka ile başkaca mevduat sahipleri arasında görülen benzer davalarda alınan bilirkişi raporları ve kesinleşen mahkeme kararları ile anlaşılmaktadır. Olayda edimler arasında açık nispetsizlik bulunduğu ve durumun bankanın müzayaka halinden faydalanmak suretiyle oluşturulduğu, taraflar arasındaki fahiş ve ahlaka da uygun görülemeyecek faiz oranlarını öngören ve BK.’ nun 19. maddesine aykırı olan faiz sözleşmesi çerçevesinde işlem yapılmasını istemenin Yüksek Hukuk Genel Kurulu 07.02.2007 tarih ve 63-52 sayılı kararında da belirtildiği gibi, MK.’ nun 2. maddesine de uygun düşmeyeceği anlaşıldığından, mahkemece “davanın reddine” karar verilmek gerekirken, delil takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının, hükmün bozulmasına neden olacağı-

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi ...