İİK.nun 277 vd maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davalarında, davalı üçüncü kişinin “borçlu ile alacaklı arasındaki icra takibinin muvazaalı olduğunu” ileri sürmesi halinde, mahkemece bu iddianın incelenmesi gerekeceği, çünkü iptal davasının dinlenebilirlik koşullarından birisinin de tasarrufta bulunan kişinin “borçlu” durumda olması, başka bir deyişle alacaklının gerçekten “alacaklı” sıfatını taşıması gerektiği-

Hükmüne uyulan bozma ilamında, “davacı tarafından İİK’nın 143. maddesi gereğince, kesin aciz belgesinin dosyaya sunulmadığı, masraflar hariç olmak üzere 12/05/2005 tarihinde 204.750 YTL üzerinden başlatılan takibin kesinleşmiş olduğu ve borçlunun adr ...