Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işleminin, aynı zamanda Borçlar Hukukuna ilişkin bir hukuki işlem olduğu bu karar ve işlemin hataya dayanması karşısında gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemeyeceği, hataya veya kasta dayalı, şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasının gerek o işlemi gerçekleştirenlerce, gerekse bundan zarar görenlerce Borçlar Hukukunun temel kuralları çerçevesinde istenebileceği- Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek yargılamanın limited şirket tüzel kişiliğine karşı devamının sağlanacağı- Rücuan alacak davası davalı limited şirketin tasfiyesinden sonra açılmış ise de, tasfiye memurunun iş kazasından haberdar olup, bu konuda dava açılıp açılmadığını araştırmakla yükümlü olduğu, TTK’nin 445/3. madde [şimdi; Yeni TTK. mad. 541/(3)] hükmü gereğince, belirtilen sair tedbirleri almak suretiyle tasfiyeyi gerçekleştireceği-

Taraflar arasındaki “rücuan alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Tekirdağ Asliye Hukuk (İş) Mahkemesince davanın reddine dair verilen 15.10.2004 gün ve 20/162 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Ya ...