Hasarın,kasko sigortası teminatı dışında kalabilmesi için, kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün münhasıra alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerektiği-
“Yolcu gemisi imalatı ve alımı” işinin, davacı şirketin ticari işletmesiyle ilgili olsa da, davalı Belediyece uyuşmazlık konusu işin ihalesi, ticari işletmeleriyle ilgili olarak değil kamu hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirildiğinden ve devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri ile kamu yararına çalışan dernekler ve gelirinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan vakıflar tacir sayılamayacaklarından, Belediye Başkanlığının tacir olarak kabulünün de mümkün bulunmadığı, davaya bakma görevinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesine ait olduğu-
Davalıya ait yüksek gerilim hattının koparak, sigortalısına ait orta gerilim hattına düşmesi sonucu çıkan yangın sebebiyle sigortalısının zarara uğradığını ileri sürerek açılmış olan davada, yangın, davalıya ait yüksek gerilim hattının kopması sonrası değil, davacının sigortalısının yeni bir işlem yapması sırasında meydana gelmişse zararla davalıya ait yüksek gerilim hattının kopması arasında illiyet bağının bulunduğundan söz edilemeyeceği-
Yönetim kurulu üyelerinin şirket adına yapmış oldukları sözleşme ve işlemlerden dolayı şahsen sorumlu olmasalar da, gerek Kanunun gerek ana sözleşmenin kendilerine yüklediği diğer görevlerin kasden veya ihmal neticesi olarak yapılmaması halinde sorumlu olacağı, bu sorumluluk davasının genel kurul kararı ile denetçiler tarafından açılacağı-
Rücuen tazminat istemine ilişkin davada, sigortalı aracın sürücüsü olan ve olayın tek görgü tanığı olan şahsın mahkemece tanık olarak dinlenmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Anonim şirket tarafından henüz pay senedi ihraç edilmemiş olması ve ilmühaber dahi çıkarılmaması, anonim şirkette pay devrine engel teşkil etmeyeceği; anonim ortaklığın çıplak paylarının devri konusunda 6762 sayılı TTK’da bir hüküm bulunmamakta olup, payın devredilebilirliği ilkesi uyarınca, çıplak payın da senede bağlanmış paylar gibi serbestçe devredilebileceği, bu devrin 818 sayılı BK.nun 162 ve devamı (6098 sayılı TBK 183) maddelerine göre alacağın temliki hükümleri çerçevesinde olması gerekeceği-
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin sınırları içinde kalan ilçelerde görülmekte olan ve açılacak ticari davalara İzmir Ticaret Mahkemelerinde bakılması gerektiği, ancak, iflas davaları dışında kalan ticari davaların işbölümü itirazı olmadığı müddetçe asliye hukuk mahkemelerinde görülmeye devam edeceği-
Senetten dolayı kendisine müracaat olunan kimsenin keşideci veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan def'ileri müracaatta bulunan hamile karşı ileri süremeyeceği; ancak, hamil senedi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş ise bu def’ileri hamile karşı ileri sürebileceği-
Davacının TKHK'nun 6/A maddesi gereğince senedin nama yazılı düzenlenmesi gerektiği iddiasını sonradan hamile karşı ileri sürmesinin Türk Medeni Kanunu (TMK)'nun 2. maddesi kapsamındaki çelişkili davranış yasağını oluşturacağı, böyle bir davranışın hukuken korunmayacağı-
6762 sayılı TTK'nun 599. maddesi hükmü gereği borçlu/keşidecinin "senedin tüketici senedi olarak verilmesi nedeni ile TKHK'nun 6/A maddesi gereğince nama yazılı düzenlenmesi gerektiği iddiasını" iyiniyetii hamile karşı ileri süremeyeceği-