İdarenin, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği, idarenin, idare mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının gereklerine göre gecikmeksizin işlem yapmak veya eylemde bulunmak zorunda olup, bu süre hiçbir biçimde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği, İl Milli Eğitim Müdürü olarak görev yapan davacının 11.11.2004 günü Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı’na uzman olarak atandığı, işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada verilen yürütülmesinin durdurulmasına ilişkin kararın idare tarafından uygulandığı; işlemin iptaline ilişkin kararının idareye tebliğ edildiği 15.02.2006 gününden önce, 16.01.2006 gününde, davacının bu kez Personel Genel Müdürlüğü’nde oluşturulan komisyonda 6 ay süreyle görevlendirildiği, davacının 03.03.2006 günlü dilekçeyle idareye başvurarak iptal kararının süresi içerisinde uygulanmasını talep ettiği, davalıların 14.03.2006 günü aldığı karar ile 16.01.2006 günlü görevlendirmenin sona erdirildiği ve bu kararın davacıya 23.03.2006 tarihinde tebliğ edilerek davacının geçici görevlendirmeden ayrılışının 24.03.2006 tarihinde yapıldığı ve davacının önceki görevine eylemli olarak 27.03.2006 günü başladığı uyuşmazlıkta, davacı iddiasını yürütmenin durdurulma kararının geçici olarak görevlendirme nedeniyle uygulanmasının engellenmesine ve iptal kararına rağmen yasal sürede eylemli olarak göreve başlatılmamasına dayandırmış olup, hakkında verilen yürütmenin durdurulması kararı biçimsel olarak uygulanan davacının, bunun hemen arkasından başka yerde görevlendirilerek idare mahkemesince verilen yürütmenin durdurulması kararı etkisiz hale getirilmiş olduğundan ve ayrıca, iptal kararına yönelik ilk işlem 30 gün dolmadan gerçekleştirilmiş olmasına karşın, davacının yasada öngörülen 30 günlük sürede eylemli olarak göreve başlaması sağlanmamış olduğundan davalıların eylemlerinin hukuka aykırı olduğu sonucuna varılıp, davacı yararına uygun bir tutarda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği-

Taraflar arasındaki “manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 21.09.2009 gün ve 2008/208 esas, 2009/178 karar sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından i ...