Yerel mahkeme kararının, bozma kararı ile birlikte ortadan kalkıp hukukî geçerliliğini yitirdiği ve bozulan kararın, sonraki kararın eki niteliğinde olmadığından kurulacak yeni hükümün HMK’nın 297. maddesine uygun şekilde oluşturulması gerektiği- İnfaz edilecek olan kararın son karar olup ilk karar da bunun eki niteliğinde olmadığından, yeni hükmün kesinleşen yönler de dikkate alınmak suretiyle infazda tereddüt yaratmayacak açıklıkta kurulması gerektiği- Yerel mahkemece verilen ilk kararın davalılardan biri açısından kesinleştiği ve kesinleşen karar bakımından yeniden hüküm kurulduğu somut olayda; infaz edilecek kararın son karar olduğundan kesinleşen ilk karar ile tahsilde tekerrür oluşturmayacak biçimde, dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluşturulması gerektiği-

1. Taraflar arasındaki “manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar davalı B.K vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatıla ...