Davalının, takibe dayanak sözlü kira akdinin varlığına ve istenilen kira bedeli tutarına, açıkça itiraz etmediğinden taraflar arasındaki kira ilişkisi, ve takibe konu borcun varlığı İİK’nun 269/2. maddesi gereğince kesinleşmiş olduğu, davacı yargılama sırasında kira ilişkisinin varlığına karşı çıkmış ise de, davalı icra takibindeki itirazlarını İİK’nun 63. maddesi gereğince değiştiremeyeceğinden, artık bu savunmalara değer verilemeyeceği, ayrıca davalı mükerrer takipten söz ederek icra takip dosyasının varlığından söz etmiş ise de, bu dosyanın mahalli mahkemesince yapılan incelemenin sonucunda, taraflar arasında düzenlenen 01.05.2005 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesine dayalı olarak,.... sağ taraftaki iş yerine ait kira borçları sebebiyle başlatılan haciz ve tahliye istekli takibe dayalı olduğunun anlaşıldığı- Bu durumda, sözlü ve yazılı kira sözleşmesine dayalı iki farklı kiralanan için başlatılan takiplerin mükerrer takip oldukları kabul edilemeyeceğinden uyuşmazlık yargılamayı gerektirmediği, mahkemece işin esasının incelenerek neticesine göre bir karar verilmesi gerekeceği-

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Dava itirazın kaldı ...