"Taşınmazın satış tarihindeki değeri ile satış bedeli arasında bir mislini aşan fark bulunmadığı, bağışlama olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, satış tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar yaklaşık 2 yıl geçtiği halde, taşınmazın halen davalı üçüncü kişi adına kayıtlı olduğu, taşınmazda tanık olarak dinlenilen davalı üçüncü kişinin kiracısının oturduğu, kira bedellerinin bankaya yatırıldığı, diğer tanık anlatımlarının da davalı savunmasını destekler mahiyette olduğu, satışın muvazaalı olduğu ve gerçek devir yapılmadığı iddiası kanıtlanmadığından" tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği ...