Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin resmi senette yer alan; “....kullandığı/kullanacağı krediden doğan borçları ve buna ilaveten banka merkez ve şubeleri ile yapmış olduğu ya da ileride yapacağı .........her türlü sebepten doğmuş ve doğacak borçlarını, ....ipotek etmeyi kabul ettiğini...” şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, borçlunun başka borçlarının da teminatı olarak tesis edildiğinin ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığının anlaşıldığı, resmi senette yer alan söz konusu kayıtlar karşısında, lehine ipotek belgesinde yer alan - konut finansmanı sözleşmesi- şeklindeki beyanların sonuca etkisinin bulunmadığı, bu durumda, ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve ipoteğe konu borcun şikayete konu haciz tarihinden önce ödenmemiş olduğu sabit ve tartışmasız olduğuna göre, mahkemece, meskeniyet şikayetinin reddi yerine, yazılı şekilde hüküm tesisi ve Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi E. Ş. tarafından düzenlen ...