Yapılan yargılama ve toplanan delillerle, davalı-karşı davacı erkeğin eşini aldatmak suretiyle sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğinin, doğum sebebiyle hastaneye yatırılan eşinin yanında ve ona destek olmadığının, eşini istemediğini söylerek evden kovduğunun, davacı-karşı davalı kadının ise eşi için şerefsiz dediğinin, eşinin ailesini kastederek hepsi yalancı şeklinde sözler sarf ettiğinin, köylü diyerek eşini aşağıladığının, ailesinin köyden getirdiği yoğurt peynir gibi yiyecekleri pis deyip çöpe attığının, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-karşı dava erkeğin, kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğunun anlaşıldığı, hal böyle iken tarafların eşit kusurlu kabul edilmesinin doğru olmadığı- Boşanmaya neden olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu, gerçekleşen kusurlu davranışların aynı zamanda kadının kişilik haklarına da saldırı teşkil eder nitelikte olduğu, kadın yararına TMK m. 174/1-2 koşullarının oluştuğu-

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen maddi ve manevi tazminat istekleri ...