Malik eşin dava açılmadan önce veya dava açıldıktan sonra ölmesinin herhangi bir öneminin bulunmadığı, önemli olanın, tasarruf işlemi sırasında evlilik birliğinin varlığı ve malik olmayan eşin tasarruf işlemine açık rızasının bulunup bulunmadığı olduğu, açıklanan sebeplerle mahkemece tarafların gösterdiği deliller bir bütün halinde değerlendirilip sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, malik eşin dava açılmadan önce vefat ettiği, evliliğin ölümle sona erdiği, taşınmazın aile konutu niteliğinin ortadan kalktığı, davacının korunan bir yararının kalmadığı şeklinde hatalı gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-

Davacı, rızası dışında aile konutu üzerine ipotek konulduğunu, bu durumun Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesine aykırı olduğunu iddia ederek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yerel mahkemece davanın reddine karar veril ...