Mahkemece dinlenen ve davanın kabulü halinde mirasçı sıfatıyla hak sahibi olabilecek tarafların kardeşi F. K., "muris H. benim babam olmaktadır. Davacılar sağlığında annem ve babama bakmadı. Babamın her türlü işi ile davalı ilgilendi. ''şeklinde açıklamada bulunduğu, mahalli bilirkişiler de mirasbırakanın ölünceye kadar davalı T. ile oturduğunu ve bakımının davalı T. tarafından yapıldığını ifade ettikleri; oysa, çekişme konusu taşınmazın satış şeklinde davalıya temlik edildiğinin görüldüğü; satışa konu edilen bir malın devrinin belirli bir semen karşılığında olacağnın kuşkusuz olduğu; semenin bir başka ifade ile malın bedelinin ise mutlaka para olmasının şart olmayıp belirli bir hizmet veya bir emekte olabileceği kabul edilmesi gerektiği; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında miras bırakının gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olması halinde uygulanabilirliğinin kabulünün gerektiği; bir başka ifade ile murisin iradesi önem taşıdığı; miras bırakanın yapmış olduğu temlikle ilgili olarak gerçek amaç ve iradesinin mirasçıdan mal kaçırmak olmadığı ve bu amaçla temlikin gerçekleştirilmediğinin kabuünün gerekeceği-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan babaları H. Dündar'ın maliki olduğu 2063 parsel sayılı taşınmazı oğlu olan davalıya satış suretiyle temlik etti ...