Mahkemece “her ne kadar kredi kartı üyelik sözleşmesinde ‘garantörlük’ ve ‘garanti sözleşmesi’nden taraflar bahsetmiş ise de, davalının iradesinin kefalet yönünde olduğu ve sözleşmenin kefalet olarak yorumlanması gerektiği, kefaletin geçerli olabilmesi için kefilin sorumlu olacağı muayyen bir miktarın sözleşmede gösterilmesi gerekli olup,bu miktarın kefalet sözleşmesinden veya kefil olunan açıkça anlaşılması gerektiği,en azından asıl borç için kredi kartının açılış limitinin sözleşmede gösterilmesi gerekirken, hiçbir limit gösterilmediği, geçerli bir kefalet sözleşmesinin bulunmadığı” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinde yasaya aykırı yön bulunmayacağı-

Taraflar arasındaki itirazı iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü ...