Vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayandığı- Vekilin borçlarının çoğunun bu güven unsurundan, onun vekil edenin yararına ve iradesine uygun davranış yükümlülüğünden doğduğu- Üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, MK. 2 uyarınca dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olduğu- Söz konusu yasa maddesi buyurucu nitelik taşıdığından hakim tarafından resen göz önünde tutulmasının zorunlu olduğu- Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil , olmadığı takdirde tazminat isteklerine ilişkin olarak açılan davada davacıya ait payın bedelsiz olarak davalı Cevriye'ye temlik edildiği, davacının talimatı ile hareket edildiği yönündeki savunmanın kanıtlanamadığı, gerçekte bağış yapmak isteyen bir insanın başkasını vekil ederken özellikle bağış yapma yetkisini tanımaması buna karşın intikal ve satış yetkisi vermesi hayatın olağan akışı ile bağdaşmayıp bağış yetkisi vermediği sonucuna varıldığını- Davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ederek davacıyı mülkiyet hakkından yoksun bıraktıkları böylece zararlandırıdıklarının açık olduğu- Mahkemece iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı biçimde hüküm kurulmasının doğru olmadığı- 

Yanlar arasında görülen tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat davası sonunda, yerel mahkemece tazminata yönelik davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince ve feri müdahil tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş ...