Haciz yapılan adresle ilgili mülk sahibi ile takip borçlusu arasında yapılan 15.11.2011 başlangıç tarihli 10 yıl müddetli kira sözleşmesi yapıldığı ve bu sözleşmenin tapuya şerh edildiği görülmekle dava konusu haciz sırasında sunulan ve mülk sahibi ile 3. kişi arasında yapıldığı ileri sürülen 15.03.2014 tarihli adi nitelikteki kira sözleşmesine itibar edilmesinin mümkün olmadığı, buna göre davalı borçlunun haciz adresinde mukim olduğunun ve haczin borçlu adresinde yapıldığının kabulü gerekeceği, bu sebeple dava konusu olayda mülkiyet karinesi borçlu ve dolayısıyla alacaklı yararına olup, davada ispat yükünün davalı 3. kişide olduğu, haciz sırasında ibraz edilen vergi levhasının haciz yerine ait olmadığının ve tarafların iştigal konularıyla ilgisinin bulunmadığının görüldüğü, ayrıca, davalı 3.kişi tarafından menkullerin haciz sırasında hazır bulunanlara kiralandığına dair menkul kira sözleşmesi de sunulmadığı gibi 3. kişiye ait olduğu ileri sürülen mahcuzların borçlunun mukim olduğu adreste bulunmasının sebebi de makul görülebilecek sebeplerle açıklanamadığından, mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönüne alınarak, alacaklı tarafından açılan davanın kabulüne karar vermek gerekeceği-

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Asıl ve bi ...