Davalının görmüş olduğu fiziksel şiddet nedeniyle eşine ve kayın validesine yönelik hakaret ve sinkaf içerikli sözler söylemesi şeklinde gerçekleşen kusurlu eyleminin, tepki niteliğinde davranışı aşar boyutta olduğu- Olay tarihinde henüz bir yaşında bile olmayan ortak bebeğin yanında gerçekleştiği anlaşılan son olay gözetildiğinde; mevcut evlilik birliğinin devam etmesinin davalı ve ortak çocuk bakımından korunmaya değer bir yararının kalmadığı- Boşanmaya sebep olan olaylarda davacının ağır buna karşılık davalının ise az kusurlu olduğu, ne var ki somut olay bazında davalının boşanmaya karşı çıkmasının tek başına boşanma kararı verilmesini engellemeyeceği, hâl böyle olunca taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte geçimsizliğin var olduğu, olayların akışı karşısında davacının dava açmakta haklı olduğu ve bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın kanunen mümkün olmadığı-
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan red ...
İlgili bağlantılar