Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. İspat yükünün, tarafların davadaki sıfatlarıyla da bir ilgisi yoktur. İlamsız icra takibine ve eldeki davaya konu alacak, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Şu durumda, haksız eylem savında bulunanın(davalının) ispat yükümlülüğü söz konusudur. Mahkemenin red gerekçesi yerinde değildir. Somut olayda her iki tarafta ceza dosyasındaki delillere dayanmıştır. Mahkemece, anılan dosya getirtilmeli, davacının sorumluluğu bulunup bulunmadığı belirlenmeli ve sabit görüldüğü takdirde zararın kapsamı saptanmalıdır. Karar bu bakımdan doğru bulunmamış ve hükmün bozulmasına neden olmuştur-

Davacı H. vekili avukat Y. tarafından, davalı Türk T... A.Ş. aleyhine 27.12.2004 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; mahkemece davanın reddine dair verilen 1S.11.2005 günlü kararın Yargıtay'da duruşma ...