Taşınmazın, dava dilekçesi ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre taşlık niteliğiyle tespit dışı bırakıldığına göre imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun kabulünün gerekeceği, bu nedenle imar ve ihya koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılmasının zorunlu olduğu, bir yerin imar ve ihya yoluyla edinilebilmesi için 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17/son maddesi uyarınca imar planları kapsamına alındığı tarihe kadar imar ve ihyanın tamamlanmış olmasının gerekeceği-
Davacı vekilleri, 370 ve 371 parsellerin kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit ve tescil edildiklerini, söz konusu taşınmazların yaklaşık 20 yıldan uzun bir süreden beri vekil edeni tarafından tasarruf edildiğini açıklayarak her iki par ...