Resmi kayıtlara göre iki şirketin haciz adresini uzun bir süre birlikte kullanmış göründüğü, davacı tarafın işyerini mülk sahibinden boş olarak kiraladığını, borçlunun ayrılmasından sonra 1–1,5 ay kadar boş kaldığını iddia ettiği, ortaklık yapılarının farklı olması, hacizde borçluya ait evrakların ele geçmemesi karşısında, haciz adresinde fiilen birlikte çalıştıkları kesin olarak söylenemese de; aynı yerde, aynı alanda, arka arkaya faaliyet gösterdikleri konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, bu koşullarda İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına kabul edilmesi gerekeceği, ispat yükü altında olan ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip olan üçüncü kişinin sunduğu kira sözleşmesi, sevk irsaliyeleri vb. diğer delillerin borcun doğum tarihinden sonra düzenlenmiş olup, her zaman temini mümkün belgelerden olduğu, faturalardaki eşyaların ise ayırt edici özellikleri belirtilmediğinden mahcuzlarla karşılaştırılmasının mümkün olmayacağı, üçüncü kişi mülkiyet karinesinin aksini kanıtlayamadığından davanın reddi gerekeceği-

Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz edenler tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki t ...