Davanın, tüketici kredisi borcunun taksitlerinin ödenmemesi sebebi ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, 4822 sayılı kanunla değişik, 4077 sayılı kanunun 10. maddesi gereği, muacceliyet şartının gerçekleşmesi için bunun sözleşmede kararlaştırılmış olması, tüketicinin birbirini izleyen en az 2 taksiti ödememesi ve en az 1 hafta süre verilerek muacceliyet uyarısında bulunulması gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda kat ihtarının usulune uygun olabilmesi için yasanın aradığı bu kriterlerin yanı sıra 2 adet ihtar çekilmesi gerektkceği, bankaca tek ihtar çekildiği, çekilen bu ihtarın usulune uygun olmadığı belirlenerek takip tarihi itibari ile muaccel hale gelen taksitleri isteyebileceği kanaati ile takip tarihi itibari ile borç miktarının hesaplandığı, Ne var ki dosya kapsamında bulunan belgelerden taraflar arasındaki sözleşmede muacceliyet kaydının kararlaştırıldığı, tüketicinin birbirini izleyen 3 taksidi ödemediği ve bankaca bu taksit tutarı belirtilmek suretiyle tüketiciye 7 gün içinde ödenmeyen taksit tutarlarını ödemesi aksi takdirde tüm borcun muaccel olacağına yönelik 09.10.2013 tarihli ihtarname çekildiğinin anlaşıldığı, çekilen bu ihtarname 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı kanunun 10/3 maddesindeki koşulları taşıdığı, Yasada iki ayrı ihtarın çekilmesi gerektiğine yönelik düzenlemenin bulunmadığı, O halde mahkemece kat ihtarının usulüne uygun yapıldığı kabul edilerek gerektiğinde tüm alacak miktarı yönünden, taraf ve yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak hasıl olacak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından, davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya in ...