Davalı açıkça bir taksim savunmasında bulunmadığı gibi dinlenen taraf tanıklarının beyanından da taksim konusunda bir sonuca varmanın mümkün olmadığı, davalının bu yeri uzun süreden beri kullanmış olmasının taksimin varlığını göstermeyeceği, her bir paydaşın tasarrufunda bulunan bir bölümün mevcut olmadığı, bu durumda belli ve muayyen bir yeri fiilen kullandığı iddia ve ispat edilemeyen davacının bu davayı açmakta kötü niyetli olduğunun kabul edilemeyeceği-

Taraflar arasındaki “önalım (şufa) “davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Harmancık Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 26.6.1997 gün ve 1997/38 – 78 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Ya ...