Alacaklı tarafından tedbir nafakasına ilişkin ara karara dayanılarak "ilamsız takip" dosyasında dava tarihinden itibaren birikmiş nafaka alacağı ile birlikte işleyecek nafaka alacaklarının talep edildiği, borçlunun borca itirazda bulunduğu ancak icra müdürlüğünce takibin durdurulması yönünde bir karar verilmediği, takipten feragat de bulunmadığından anılan takibin ayakta olduğu; mükerrer olduğu iddia edilen "ilamlı takip" dosyasında ise aile mahkemesinin "tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına ilişkin" hükmü uyarınca, dava tarihinden itibaren birikmiş nafaka alacağı ile işleyecek aylara ilişkin nafaka alacaklarının tahsili talebinde bulunulduğu, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda mükerrerlik iddiasıyla birlikte ilk takip dosyasında bir kısım ödeme yaptığı iddiasını da ileri sürdüğü görülmekle, mahkemece, dosyanın bilirkişiye tevdii ile her iki takipte tahsili talep edilen aylar nazara alınarak mükerrer alacak talebi bulunup bulunmadığı ve yine borçlu tarafından dosyaya ibraz edilen hesap dökümleri ilgili bankalardan temin edilip "ödeme iddiası" da değerlendirilerek bilirkişi raporu aldırılmak suretiyle nafaka borcunun tespiti gerektiği- "Her iki takibin tarafları ve dayanaklarının aynı olduğu" gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu-

Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi S. Y. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tü ...