Somut olayda taraflar arasındaki ilişki karz (ödünç) akdine dayanmakta olup, zamanaşımı süresi TBK mad. 392'ye göre; ödüncün geriye verilmesi konusunda belirli bir gün yada bildirim süresi veya borcun geriye istendiği anda muaccel olacağı kararlaştırılmamış ise ödünç alan ilk istemden başlayarak altı hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü olmadığını düzenlediği, dosya kapsamına göre davada dayanılan sözleşmede her hangi bir vade konulmadığını, kaldı ki, davalılarda davacının bu konuda kendilerini temerrüde düşürdüğünü iddia ve ispat edemediğini, diğer taraftan, davalıların zamanaşımı def’inde de bulunmadığı hususları dikkate alındığında, zamanaşımı def’inde dahi bulunmayan bu şahıs yönünden de davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiş olması kabul şekli bakımından doğru olmadığı-

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüld ...