Davacının söz konusu kitapta yer alan “İmam Hatip’li ve Fethullahçı” sözleri nedeniyle mesleki kariyerinin zedelendiği ve kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddiasının kesinleşen mahkumiyeti dikkate alındığında samimi olmadığı ve davacının, Müsteşarlığa vekalet ederken, daha sonra Müsteşar Yardımcısı vekili olarak atanmasının mesleğine olumsuz yönde etki etmediğinin göstergesi olduğu; bu durum karşısında dava konusu kitaptaki davacı ile ilgili bölümün, basının haber verme hakkını sınırlayan yukarıda açıklanan temel ilkelerden hiçbirisine ters düşmediği ve bu nedenle davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edecek nitelikte olmadığı-

Taraflar arasındaki “manevi tazminat“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 13. Asliye Hukuk  Mahkemesince davanın kısmen kabulüne  dair verilen 15.9.2004 gün ve 2003/812 E. 2004/427 K. sayılı kararın incelenmesi  davalı vekili tarafınd ...