Mahkeme davacı taraf 22.04.2002 tarihinde sözleşmenin feshedildiğini ve verilen hizmetin durdurulduğunu belirtmekte ise de bu feshin usulüne uygun şekilde yapıldığına ilişkin herhangi bir belge bulunmadığı, bu durumda TTK.’nun 18’de öngörülen yazılı şekil şartının yerine getirilmediği, 22.04.2002 tarihinde usulüne uygun bir fesih yapıldığının, feshi ihbar süresine uyulduğunun kabulüne imkân olmadığı, bu durumda davacı yanın sözleşme hükümlerine uygun davranmamış olmakla fiilen gerçekleştirdiği sonuca aykırı şekilde keşide etmiş olduğu ihtarnameye dayanarak sözleşmeyi haklı nedenlerle fesih olgusuna dönüştürmesinin MK.’nun 2. maddesi anlamında objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğu, faturaya düşülen vade farkı ile ilgili kaydın geçerli olmadığı, vade farkı uygulanacağına ilişkin yazılı bir sözleşme bulunmadığı gibi yanlar arasında bu konuda bir teamülün de bulunmadığı, davacı yanın kötü niyetle takip yapmadığı anlaşılmakla, davalı yanın kötüniyet tazminatı isteminin reddi gerektiği gerekçesiyle, “davanın ve davalının tazminat isteminin reddine” karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüld ...