Davacı kadının 1960'lı yılların başından beri düzenli ve sürekli olarak profesyonel terzilik yaptığı ve gelir elde ettiği anlaşıldığından, davacının elde ettiği gelirinden yaptığı tasarrufla kendi adına bir mal edindiği ileri sürülüp ispat edilmediğine göre, davalı adına kayıtlı taşınmazın edinilmesine katkı yaptığının kabulü ile davacının geliri ve tasarruf miktarı ile katkı oranı kesin olarak tespit edilemediğine göre, dava konusu taşınmazın ilk edinme tarihine ilişkin tapu kaydı ve mal rejiminin sona erdiği miras bırakanın ölüm tarihindeki niteliği belirlenerek davacı lehine makul ve hakkaniyete uygun katkı payı alacağına hükmedilmesi gerektiği-

H. ile G. aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair Antalya 3. Aile Mahkemesi'nden verilen 16.10.2014 gün ve 829/829 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incele ...