Bölge adliye mahkemesince her ne kadar, evi terk ettiği vakıası davalı kadına kusur olarak yüklenilmiş ise de; dosya arasında bulunan ceza dosyası içeriği ve tanık beyanları dikkate alındığında kadının ortak evi terk etmeye zorlandığının, ortada terk hukuki sebebine dayalı açılmış bir davanın da bulunmadığının, davalı kadının boşanmaya sebebiyet veren kusurlu bir davranışının ispatlanamadığının anlaşıldığı, erkek tarafından karar temyiz edilmediğinden erkeğe yüklenen kusurlu davranışın da kesinleştiği, gerçekleşen bu duruma göre; davalı kadının kusursuz olduğu, erkeğin bir erkek çocuğunu kasten öldürmek, iki erkek çocuğunu da kasten öldürmeye teşebbüs etmek eylemlerinden kaynaklı olarak evlilik birliğinin sarsılmasında tam kusurlu olduğu anlaşıldığından, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı erkek tam kusurlu olup, hiç kimsenin sırf kendi kusurundan yararlanarak boşanma hükmü elde edemeyeceği ilkesi gereğince boşanma davasının reddi gerekeceği-
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi ve erkeğin kabul edilen davası yönünden temyiz edilmekle, e ...