Çaplı taşınmaza yönelik elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin davada; mahkemece yüze karşı verilen kısa kararda, “davalının elatmasının önlenmesine” karar verildiği, ancak gerekçeli kararda bundan ayrı olarak “davalı tarafın hapis hakkı tanınmasına yönelik talebinin reddine” de karar verilmekle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı, yargılamanın aleniyeti ilkesinin zedelendiği ve mahkeme kararına da güven sarsılmış olacağı, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu'nun 10.04.1992 tarihli ve 7/4 sayılı kararında, kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki bulunmasının bozma nedeni olacağı içtihat edilmiş bulunmasına göre; mahkemece yapılacak iş; bozmadan sonra kısa karar ile bağlı olmaksızın çelişkiyi gidermek kaydıyla vicdani kanaatine göre yeni bir karar vermek gerektiği-
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
Davacı vekili, tar ...