Kavramlar
maddi tazminat
tazminat davalarında ceza zamanaşımının uygulanması
avukatlık ücreti
kısmi dava
haksız fiil
zamanaşımı def'i
zamanaşımı itirazı
trafik kazası
maddi hasar
maluliyet
tazminat davası
görevsizlik kararı
fazlaya ilişkin haklar
818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 41. maddesinde (6098 sayılı TBK'nun 49. md) haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de (TBK'nun değişik 72. md) haksız fiilden zarar görenin, bundan kaynaklanan zararının tazmini istemiyle açacağı davaların, zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine (TBK'nun 72. maddesinde 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri öngörülmüştür) tabi bulunduğunun belirtilmiş olduğu- Buna karşılık 2918 sayılı KTK'nun 109/1 maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler için, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak 10 yıllık zamanaşımı süresinin öngörülmüş olduğu- Maddenin özellikle 2. fıkrasında "dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğarsa" ifadesi ile kanun koyucu taraf ayrımı yapmaksızın (davacı, davalı veya dava dışı 3. kişi), fiil cezayı gerektiriyor ise uzamış ceza zamanaşımının uygulanacağını ifade edildiği- Görüldüğü gibi, BK'nun 60. ve 2918 sayılı KTK'nun 109/2. maddesindeki düzenlemeler, zamanaşımı süresinin başlangıcı yönünden birbirine paralel olduğu- Aralarındaki tek farkın, zamanaşımı süresinin trafik kazalarından doğan tazminat talepleri bakımından 1 yıl yerine, 2 yıl olarak öngörülmesi olduğu(TBK'nun 72. maddesi ile bu konuda da paralellik sağlanmış olduğu.)- 2918 sayılı Kanun'un anılan madde hükmünde gözden kaçırılmaması gereken hususun, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin, tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece eylemin ceza kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunması olduğu- Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunduğu- Söz konusu yasa hükmünün, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte; bunun dışında fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı, hatta böyle bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulunun aranmadığı- Dahası söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlular (örneğin işleten) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece, kuralın bunların tümü için geçerli olduğu hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağının öngörülmüş olduğu (HGK'nun 5.6.2015 tarih 2014/17-2198 2015/1495 sayılı kararı)-
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı vekili, 21.01.2006 tarihind ...