Alacaklı tarafından, borçlular aleyhine yapılan ilamsız takipte davalı alacaklı bankanın alacaklı sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle davacıların menfi tespit isteminin kabulüne karar verilmiş ise de; bu tespitin doğru olmadığı, dava konusu 3 adet ilamsız takip olup, bu takiplerden birinde davacılardan ilkine, diğerinde diğer davacı asıl borçlu, 3. takipte ise her iki davacının başka bir asıl borçlunun kefili olarak borçlu sıfatı ile sorumlu tutulduğu, dava konusu takip dayanakları arasında yer alan “Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü Arasında Yapılan İşbirliği ile Uygulanan Kırsal Alanda Sosyal Destek Projesinden Yararlanan Kooperatif Ortaklarından Alınacak Taahhütname ve Borçlanma Sözleşmesidir.” sözleşmesinin başlığında kredinin ilgili şubeden alındığı belirtildiği gibi sözleşmenin 11-12-13 maddelerinde de kredi borcunun hem geri ödemesinin hem de zamanında ödenmemesi durumunda faiziyle birlikte ödemesinin bankaya yapılacağının belirtildiği, bu durumda bankanın alacaklı sıfatı bulunduğu, buna göre; davacıların şahsen kullandıkları ya da kefil oldukları kredilerle ilgili tüm belgeler toplanarak takip tarihi itibariyle borçlarının olup olmadığı ve varsa miktarının belirlenmesi için rapor almak, davalı banka tarafından davacıların takip tarihinde gerçek borçlarından daha fazla miktar için takip yapıldığının anlaşılması halinde fazla kısım için menfi tespit kararının verilmesi gerektiği-
Menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacılar vekil ...