Sanıkların, suça konu olan taşınmazları muvazaalı olarak devrettiklerinin iddia edilmesi karşısında, somut olayda sanıklardan biri ile gayrimenkulleri satın alan diğer sanık arasında yakın akrabalık ilişkisi bulunduğu, satışı yapılan taşınmazlardan elde edilen paraların akibetinin ne olduğu ve borç ödenmesinde kullanılıp kullanılmadığı hususlarının tespit edilemediği, taşınmazların tasarruf tarihindeki satış değerleri dikkate alındığında, sanıkların üzerlerine atılı İİK.331'de düzenlenen suçun unsurlarının oluştuğu ve sanıkların mahkumiyetlerine dair karar verilmesi gerektiği-
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluş ...