Vergi kaydına, irsen imtikale ve zilyetliğe dayalı mülk edinme koşullarının vergi kayıtları mülkiyet bahşeden kayıtlardan olmadığından aksinin ve kayıt kapsamına giren yerin öncesinin mer’a olduğu yolundaki iddiaların dinlenme olanağının olduğu, bir yerin mer’a olarak kabul edilebilmesi için o yerle ilgili ya mer’a tahsis kararı ve kaydının bulunması ya da o yerin başlangıcı bilinmeyen bir zamandan beri eylemli şekilde mer’a olarak kullanılmasının gerektiği, davalının, zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunu savunduğuna göre, bu yoldaki savunmasının kanıtlamak zorunda olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinin ilk fıkrasında, zilyetliğin kanıtlanmasında açıkça bilirkişi beyanlarına da dayanılabileceğine yer verildiği, ne var ki, uyuşmazlığın niteliği karşısında olayda dinlenen tek bilirkişi anlatımıyla yetinilerek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinin gerçekleştiğinin kabulü suretiyle hukuksal ve sağlıklı bir çözüme ulaşılamayacağı da açık olduğuna göre Hukuk Genel Kurul
Taraflar arasındaki "kadastro tesbitine itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kayseri Kadastro Mahkemesince davanın reddine dair verilen 27.1.1993 gün ve 1992/413 E- 1993/14 K.sayılı kararın incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından ...
İlgili bağlantılar