Dosya kapsamındaki 21/05/2010 tarihli dekonttan ibranamede belirtilen asıl alacağın ödenmiş olduğu anlaşıldığından, ibranamede yazılı paranın alacaklıya ödenmesi ile borcun asıl alacak yönünden sona erdiğinin kabulü gerektiği- Borçlu vekilinin dava dilekçesinde dosya borcunun faiz hesabı yapılarak tekrar belirlenmesini talep ettiği ve alacaklı vekilinin faiz hesabının ilama uygun olarak yapıldığını savunduğu nazara alınarak; asıl alacak kalemleri olan kıdem tazminatı ile ücret farkı alacağına işlemiş faizin icra emrinde istenen faiz miktarı ile uygunluk sağlayıp sağlamadığı yönünde Yargıtay denetimine elverişli hesaplama yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken hatalı kabul ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru olmadığı gibi, ilamlı icra takibinde İİK'nun 33 ve devamı maddelerinde istemin reddi ya da kabulü halinde icra inkar tazminatına hükmedileceğine ilişkin yasal düzenleme bulunmadığı nazara alınmaksızın alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu- 

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair ... sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp ...