MK’nun 1007. Maddesinde düzenlenen zararın, taşınmazın tamamen davacının elinden çıktığı günde gerçekleşmiş olacağı, taşınmaz değerinin saptanmasında emsal metodunun uygulandığı durumlarda emsal taşınmaz ile dava konusu taşınmazın DOP düşülmüş imar parseli olup olmadığının araştırılması gerekeceği-
Rücuan tazminat istemi-
İspat yükü üzerine düşen taraf, dayandığı diğer deliller toplanmaksızın delillerini yemine hasrederek bu delili kullanır ise, teklif edilen yeminin karşı tarafça yerine getirilmesi halinde kesin delil ortaya çıkacağından, yemin teklif eden tarafın yeminin hukuki sonuçlarına katlanmak zorunda olduğu, bu aşamadan sonra yemin teklifinden dönülmesinin ve yeni delillerin ileri sürülmesinin mümkün olmayacağı-
22. HD. 24.10.2018 T. E: 12907, K: 23098-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemi-
Müteselsil kefile başvuru şartını düzenleyen 6098 sayılı Kanun'un 586 ncı maddesinin birinci fıkrası emredici bir hüküm niteliğini taşısa da, kamu düzenine ilişkin bir hüküm niteliğini taşımadığı- Davalı taraf istinaf yoluna başvurmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince taraflarca getirilme ilkesine ve aleyhe hüküm verme yasağına aykırı olacak şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- Her emredici hükmün ihlâli hâlinde kamu düzenine aykırılık bulunduğundan söz edilemeyeceği-
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili-
Tarafların kusur durumunun belirlenmesi için İTÜ öğretim üyeleri veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan kusur dağılımına ilişkin, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Uyuşmazlık konusu kaza nedeniyle davacıya SGK tarafından peşin sermaye değerli gelir bağlanıp bağlanmadığı, herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususunda bir araştırma yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği-
Usule ilişkin olan hükümlerin derhal uygulanması gerektiği gözetilerek, 22.07.2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK'nın 177/2.maddesi ile Yargıtay’ın bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir eylem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabileceğine dair açık düzenleme yapıldığı gözetilerek usule ilişkin kazanılmış hakkın istisnası niteliğinde yasa değişikliği uyarınca ıslah yapılabileceği-
Bölge Adliye Mahkemesince Yargıtay bozma ilamı yanlış yorumlanarak, daha öncesinde kaldırılmasına karar verdiği, dolayısıyla hükümsüz hale gelen ilk derece mahkemesi kararına karşı davacının yaptığı istinaf başvurusunun tekrardan incelenerek başvurunun esastan reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.