İhtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz uygulanması, genel anlamda bir takip işlemi olmayıp, niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğundan, mahkemece icra dairesinin yetkisizliğine karar verilmesinin ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını gerektirmeyeceği-
Fatura konusu malların alıcıya teslim edildiği kanıtlanarak, fatura bedeli için ihtiyati haciz istenebileceği–
SGK Başkanlığı tahsilât memuru tarafından muhatabın eşinin önüne bırakılmak suretiyle yapılan ödeme emri tebligatları geçerli olmadığından, ihtiyati haczin de kesin hacze dönüşmediği ve hacze iştirak edemeyeceği, bu yön gözetilmeksizin verilen mahkeme kararının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Sıra cetvelinin düzenlenmesi için alacaklıların o mal üzerindeki haciz tarihlerinin ve hacizlerin aynı mal üzerinde olup olmadığının belirlenmesi gerekeceği—
İhtiyati haciz kararına dayanak gösterilen hakem kararı limited şirketten çıkma ve çıkma payının tahsili istemine ilişkin olup, çıkma kararı ise inşai nitelikte bir karar olup, bu karara göre hesap ve tahakkuk eden çıkma payı ancak kararın kesinleşmesi ile infazı mümkün alacaklardan olduğu- İhtiyati haczin istem tarihi itibariyle muaccel bir para alacağından söz edilemeyeceğinden, alacaklının İİK.'nın 257. maddesinde öngörülen koşulların varlığını iddia ve ispat etmemiş olması da gözetilerek, borçlunun, "İİK. 265. madde çerçevesindeki itirazın kabulüne" karar verilmesi gerekeceği-
Poliçe üzerinde muhatap davacıya ait kabul şerhinin bulunmadığı, TTK'nun 610. maddesine göre, muhatabın ancak poliçeyi kabul ettiği takdirde poliçe bedelini ödeme taahhüdü altına gireceği, kabule arzı zorunlu olmayan poliçe için lehdar tarafından gönderilen ödememe protestosunun, hamile, muhatap dışındaki poliçede imzası bulunan keşideci, ciranta ve aval verenlere karşı müracaat hakkı sağlayacağı, bu nedenle keşideci davalının poliçeye dayanarak, poliçeyi kabul etmeyen davacıdan poliçe bedelini talep etme hakkının bulmadığından, ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davacı yararına davalıdan istirdadına karar verilmesi gerekeceği-
İhtiyati haciz istemi, mahiyeti gereği, gerek istemde bulunanın ve gerekse de aleyhine istemde bulunulanın mal varlığı haklarına ilişkin bir "iş" niteliğinde olup aksine bir düzenleme söz konusu olmadığı için bu işler bakımından asal görevli mahkeme asliye hukuk ve/veya işin mahiyetine göre asliye ticaret mahkemesi olması gerekeceği-
Çekişmeli alacak hakkında ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği–
İcra mahkemesince "ihtiyati haczin kalkıp kalkmadığı" (İİK. 264/IV9 konusunda verilen kararların temyiz edilebileceği (İİK. 363/11)- İhtiyati haciz kararından sonra, kararın dayandığı teminat mektupları ile ilgili olarak depo kararı verilmesi istemiyle ticaret mahkemesinde dava açan alacaklının, İİK. 264/I'deki yükümlülüğünü yerine getirmiş alacağı–
Dosyaya sunulan banka havalelerinde herhangi bir açıklamanın bulunmadığı, havalenin kural olarak mevcut bir borcun ödenmesi için gönderildiğinin kabulü gerektiği, ihtiyati haciz isteyen tarafın "aleyhine ihtiyati haciz istenen taraftan alacaklı olduğunu" yaklaşık olarak ispat edemediğinden ve İİK'nun 257. maddesindeki şartlar da oluşmadığından, "ihtiyati haciz talebinin reddine" karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.