İhtiyati tedbir nedeniyle yatırılan teminatların borçluya iadesine ilişkin hükmün İcra Müdürlüğünü bağlayıcı nitelikte olup, borçluya iadesine hükmedilen teminat mektuplarının haczedilmesinin mümkün olmadığı-
İstihkak davalarında da borçlu tarafından ticari emtianın büyük bir bölümünün üçüncü kişiye devredilmiş olması halinde İİK.’nun -tasarrufun iptaline ilişkin- 280/3 maddesinin uygulama alanı bulacağı; mahkemece, üçüncü kişinin borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bildiği sonucuna varılırsa, istihkak davasının alacaklı lehine sonuçlandırılacağı-
Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün davalı alacaklıda olup, davalı alacaklının alacağının varlığını ve miktarını, takipten önce düzenlenmiş ve üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilecek nitelikte usulüne uygun ve birbirini doğrulayan delillerle ispatlanması gerektiği-
3. kişi durumundaki bankanın, borçlunun mevduatına haciz konulduğunun kendisine “doğrudan doğruya haciz yazısı” veya “haciz ihbarnamesi” gönderilerek haczedilmesi halinde “haciz konulan mevduat üzerinde bankanın hapis ve rehin hakkı ile takas ve mahsup haklarının bulunduğunu” bildirmesinin “istihkak iddiası” niteliğinde olduğu, bu durumda icra müdürlüğünce İİK.’nun 99. maddesine göre işlem yapılması gerekeceği, “hesaptaki paranın derhal icra dosyasına gönderilmesi” nin bankaya bildirilemeyeceği -
Satış isteme süresinin başlangıcının ihtiyati haciz tarihi olmayıp alacaklıya satış isteme yetkisi veren kesin haciz tarihi olduğu—
Taraflar arasındaki sözleşme HMK.'nun yürürlüğe girmesinden önce imzalanmış ise de ihtiyati haciz kararı bu kanunun yürürlüğünden sonra verilmiş olup, anılan kanun hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanması öngörüldüğünden (HMK. mad. 448), tacir olan taraflar arasındaki yetki sözleşmesi uyarınca, ihtiyati haciz konusunda da sadece kararlaştırılan yer mahkemesinin yetkili olduğu (HMK. mad. 17)-
Borçlu gerçek kişilerin şirket ortağı olmaları bir başına tacir olmayı gerektirmediğinden ve talepte bulunulduğu tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK 17. maddesi gereğince ancak tacirler veya kamu tüzel kişileri yetki sözleşmesi yapabileceklerinden; bonodaki yetki şartına itibar edilemeyeceği-Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacaklar niteliğinde olduğundan ve bu alacaklar için 6098 sayılı TBK'nın 89/1. (818 sayılı BK'nın 73/1) hükmü uygulanamayacağından, kambiyo senedi alacaklısı, kendi yerleşim yerinde kambiyo senedine mahsus ihtiyati haciz talebinde bulunamayacağı-
Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığı gibi, HMK.nun 176 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve dava prosedüründe tatbiki mümkün olan ıslah müessesesinin imzaya itiraz hakkında uygulanma olanağının olmadığı-
Mahkemece İİK'nun 266. maddesi uyarınca ihtiyati hacizlerin kaldırılması için ihtiyati haciz kararında belirtilen borç miktarı kadar, şayet güncel dosya borcu miktarı daha az ise dosya borcunun tamamı tutarında teminat alınması yeterli iken ihtiyati haciz konusu malların değeri tutarında teminatın karşılanması suretiyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Taşınmazların haczinden itibaren iki yıl içinde satışının istenmesi gerekeceği- Taşınmaz için gerçekleştirilen ikinci ihalede satışında alıcı çıkmazsa, satış talebinin düşeceği ve alacaklının satış düştükten sonra kalan sürede tekrar satış istemesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.