Farklı tarihlerde uygulanmış olan ihtiyati hacizlerin aynı tarihte kesin hacze dönüşmüş olmaları halinde, satış bedelinin alacaklılar arasında garameten paylaştırılması gerekeceği–
- 19. HD. 16.11.2000 T. 6967/7834
- 19. HD. 19.10.2000 T. 6647/6942
- 19. HD. 06.04.2000 T. 1555/2544
- 19. HD. 22.04.1999 T. 2256/2709
- 19. HD. 11.03.1999 T. 1100/1609
- 19. HD. 17.12.1998 T. 7083/7726
- 19. HD. 28.05.1998 T. 2660/3753
- 19. HD. 05.02.1998 T. 8379/475
- 19. HD. 28.05.1997 T. 3582/5560
- 19. HD. 15.05.1997 T. 2979/4985
- 19. HD. 06.02.1996 T. 9605/962
Mahkemece, yetki itirazı yönünden; ihtiyati haciz kararına dayanak kambiyo senedinde keşidecinin adresinin ve keşide yerinin mahkemenin yetki çevresinde bulunduğundan, yetkiye ilişkin itirazın kabul edilemeyeceği, talebe konu senetlerin lehdar tarafından ciro edildiği, alacaklının senetlerin meşru hamili olduğu, senet üzerinde iki farklı ödeme tarihi olduğu görülmüş ise de ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için senedin kambiyo senedi vasfında olmasının gerekmediği, taraflar arasında borç ilişkisinin bulunmadığına yönelik itiraz sebeplerinin ise İİK'nın 265. maddesinde sınırlı şekilde sayılan sebepler arasında bulunmadığı, ancak senet üzerindeki bedelin yazılı kısmı ile rakam kısmının para cinsi yönünden farklı olduğu, bu durumda yazılı kısımdaki TL cinsinden bedel üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği-
İhtiyati haciz talebine dayanak çekin ihtiyati haciz talep edene ciro yolu ile geçip, ciro silsilesi uyarınca talep edenin hamil olduğunun anlaşılıp, çekin aslının da talep sırasında sunulduğundan talebin reddinin doğru olmadığı-
4077 Sayılı Kanunun 10/B maddesi uyarınca konut kredisine ilişkin kefaletin adi kefalet niteliğinde olduğu, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın muaccel olması gerektiği, kredinin teminatının hileli işlemlerle ortadan kaldırılmış olmasının tek başına alacağı muaccel hale getirmeyeceği, tüketici kredisinin kalan taksitlerinin 4077 Sayılı Kanunun 10/B hükmü uyarınca muaccel hale gelmesine ilişkin koşullarının somut olay bakımından gerçekleşip gerçekleşmediğinin anlaşılamadığı belirtilerek ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Borçlunun haciz talep edilen adresinin takip dosyası kapsamında konut olduğu belirlenerek verilen haciz kararının İİK 79/a kapsamında onaylanmasına karar verildiği-
Yasa uyarınca icra kefilinin sorumluluğunun, kesinleşen takipteki asıl alacak ve kefilin eklentilerinin miktarı ile sınırlı olduğundan, asıl borçlu yönünden takip kesinleşmeden icra kefili hakkında takibi yürütür şekilde işlem yapılamayacağı–
Bir dava, davanın temeli olan uyuşmazlık konusu olayın meydana geldiği değil, uyuşmazlığın yargı önüne getirildiği tarihteki yargılama kurallarına tabi olacağından yargılama sırasında yargılama kuralları değişirse, o noktadan itibaren kural olarak yeni kuralların ve yeni usul hükümlerinin ne zaman yürürlüğe gireceği kanunda açık olarak düzenlenmişse, bu düzenlemeye göre yeni usul kurallarının zaman bakımından uygulanacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.