Kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine ilişkin davada; fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili ücretlerinde yapılacak takdiri indirim sonucu davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hakkaniyete aykırı sonuçlara sebep olduğundan ve konuyla ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde de herhangi bir kurala yer verilmediğinden, indirim sebebiyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği; mahkemece bilirkişi tarafından belirlenip, davacı tarafça ıslah edilen alacaklardan daha fazla indirim yapılarak davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu-
22. HD. 13.02.2019 T. E: 2016/5192, K: 3234-
Otel iş yerinde içki tüketiminin gerçeğe uygun olarak gösterilmemesinin, sorumlu kişinin işverenin güvenini kötüye kullanma veya doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış olarak nitelendirilebileceği, söz konusu durumun İş Kanunu’nun 17/II- d’deki hali oluşturacağı, işverenin iş akdini fesihte anılan maddenin “d” bendi yerine “g” bendine dayanmış olmasının bu sonuca etkili olmayacağı-
Her ne kadar talep açıklama dilekçesinde ihbar tazminatının sehven yazıldığı şeklinde bir beyanda bulunmuşsa da dava dilekçesinde iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı nedenle feshedildiği şeklinde bir açıklamanın olmadığı, aksine iş sözleşmesinin davalı işverence haksız şekilde feshedildiği iddiasının mevcut olduğu, böyle olunca talep açıklama dilekçesindeki ihbar tazminatı sehven istenmiştir iddiasına değer verilemeyeceği, mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin davacının ihbar tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekirken bu konuda hüküm kurulmamasının ve talebin reddi nedeniyle davalı taraf yararına avukatlık ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğu-
9. HD. 20.06.2018 T. E: 2017/8320, K: 13408-
22. HD. 02.10.2018 T. E: 2017/14975, K: 20775-
Davalı işveren tarafından işe davet edilmesine rağmen davacının işe gelmediği savunulmuş ve mahkemece de davacı işçinin işe başlamakta samimi olmadığı gerekçesi ile işçilik alacaklarına ilişkin açılan davanın reddine karar verilmişse de, davalının hem "davacı işçinin işe davet edilmesine rağmen işe gelmediği" yönündeki savunmada bulunması, hem de kendi beyanlarından ve dosya içindeki belgelerden davacı işçiye işe başlatmama sonucu ödenen boşta geçen süre ücretini de ödediği anlaşıldığından, davacının usulüne uygun olarak işe başlatılma başvurusu yaptığı buna karşılık davalı işveren tarafından işe başlatılmadığının kabulü gerektiği-
1475 sayılı İş Kanununun 14 ve 4857 sayılı İş Kanunun 120 nci maddesi uyarınca, işverenin, kıdem tazminatı borcu bakımından, iş sözleşmesinin feshedildiği tarihte temerrüde düşeceği- Diğer tazminat ve alacaklar bakımından ise, tarafların sözleşme ile kararlaştırdıkları ödeme zamanı ya da işçi tarafından gönderilecek ihtarnamede belirtilen ödeme günü itibariyle işverenin temerrüdünin gerçekleşeceği-
22. HD. 27.03.2019 T. E: 2016/7850, K: 6718-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olay bakımından, davacının maçahane bölümünde çalışmakta iken aynı fabrikada bulunan temizleme-tamamlama bölümünde çalıştırılmak istenmesinin iş şartlarında esaslı değişiklik niteliğinde olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre işçinin iş sözleşmesini feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ve kıdem tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.