Sataşma niteliğindeki davranışların tehdit ve hakaret içeren sözler söyleme, etkili eylem(darp)de bulunma gibi davranışlar olarak ortaya çıkacağı ve haklı fesih nedeni olduğu- Sataşma niteliğinde olmadığı sürece, diğer işçilerle devamlı ve gereksiz tartışmaya girişmenin, iş arkadaşları ile ciddi geçimsizlik göstermenin haklı değil geçerli fesih nedeni olacağı- Eşit davranma ilkesinin iş hukukundaki sirayetinin; işverene, işyerinde çalışan işçiler arasında haklı ve objektif bir neden olmadıkça farklı davranmama borcu yüklemekte olduğu- İşçinin, şefine karşı küfürlü konuşması her ne kadar iş akdinin haklı şekilde feshedilmesi için yeterli olsa da,sözlü tartışmayı ve küfürlü konuşmayı başlatanın şef olması halinde işverenin, eşit davranma ilkesine uyarak hem şefin hem işçinin iş akdini sona erdirmesi gerektiği- Tartışmayı başlatan şefin iş akdinin sona erdirilmesinden sarfı nazar edilerek yalnızca işçinin akdine son verilmesinin haksız olduğu-
Somut uyuşmazlıkta; davacı tarafından açılan dava, belirsiz alacak davası türlerinden kısmi eda, külli tespit davası niteliğinde olduğundan ve davacı dava açmadan önce davalı işvereni temerrüde düşürmediğinden, kıdem tazminatı dışındaki ihbar tazminatı, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil alacağı ve fazla mesai ücreti alacaklarının arttırılan miktarlarına artırım tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, bu alacakların tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin  hatalı olduğu-
7. HD. 20.04.2016 T. E: 2015/1451, K: 8727-
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlü olduğu- Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğinde olduğu ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerektiği- Taraflar arasında fazla çalışma alacağının hesaplanması hususundaki uyuşmazlıkta, davacının haftanın 6 günü 9 saat çalıştığı ve ayda 2 hafta tatilinde 12 saat çalışarak günlük 1,31 saat fazla çalışmasının bulunduğu kabul edildiği- Temyiz incelemesi yapılan kararda, davacı ile aynı işyerinde aynı işi yapan ve aynı çalışma şartlarına tabi diğer işçilerin haftalık 45 saati aşan çalışmalarının da farklı olamayacağı düşünüldüğünde, çalışma şartlarının tespiti açısından tereddüt oluştuğu, bu tereddütleri giderecek şekilde fazla çalışmanın haftalık hesaplaması gerektiği de gözetilerek bilirkişi raporu alındıktan sonra karar verilmesi gerektiği- Taraflar arasında ulusal bayram ve genel tatil alacağı hususundaki uyuşmazlıkta, bilirkişi raporu alınarak davacının talebi aşılmayacak biçimde alacak hakkında karar verilmesi gerektiği- 
Yürürlük başlangıç tarihinden sonra, ama imza tarihinden önce tazminatları peşin ödenmek suretiyle sözleşmesi feshedilen işçinin, Toplu İş Sözleşmesinde özel hüküm bulunmadığı takdirde, sözleşmenin önceye etkili hükümlerinden yararlanamayacağı-
22. HD. 16.10.2018 T. E: 2017/15630, K: 22327-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, toplu iş sözleşmesinden faydalanmaya başlayan davacı işçinin çıplak ücretinin, daha sonra yürürlüğe giren toplu iş sözleşmesi hükümleri ile düşürülüp düşürülemeyeceği; buradan varılacak sonuca göre davacı işçinin fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığı- Direnme kararını temyiz eden davalı aleyhine hükmedilen ve uyuşmazlık konusu olan toplam 2.073,95TL alacağın açık biçimde direnme kararının verildiği 22.08.2019 tarihinde geçerli olan 3.200TL tutarındaki temyiz edilebilirlik sınırının altında olduğu-
Davacı tarafından birlikte istihdam, geçici iş ilişkisi, işyeri devri, iş sözleşmesi devri ya da muvazaa veya tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasını gerektiren başkaca durumların iddia edilmediği, bu halde sırf yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile ortaklarının bir kısmının aynı olması ve holding-yavru şirket ilişkisinin bulunması davalı şirketin de davacının taleplerinden sorumlu olduğunu sonucunu doğurmayacağı, dosya kapsamındaki belgelere göre yargılama sırasında davacının işvereninin dava dışı şirket olduğu anlaşılmasına rağmen, davacı tarafından maddi hataya dayalı bir taraf hatası yapıldığı ileri sürülerek dava dışı bu şirketin davaya dahil edilmesinin de istenmediği, şu halde davanın husumet sebebiyle reddi gerekirken bunun yapılmayarak dava hakkında karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
7. HD. 20.04.2016 T. E: 14363, K: 8705-
Hakkın kötüye kullanılması konusunda değişmez ilkeler belirlenmesi mümkün görülmediğinden içtihatları birleştirmeye gerek olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.