İş sözleşmesinin davacı işçi tarafından feshedildiğinden, davalının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı yönünden davacının istifasının haklı bir nedene dayandığını kanıtlaması gerektiği- Davacının fesih sebebi olarak belirttiği “ailevi nedenler” gerekçesinin, dava dilekçesi ve cevabi ihtarname dikkate alındığında taciz ve hakaretlere uğramak olarak açıklandığı ancak tanık beyanları ve davacı tarafından sunulan delillerin davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini kanıtlar nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davacı işçi haklı bir nedeni olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan iş sözleşmesini feshettiğinden, davalı işverenin ihbar tazminatına hak kazandığı- "Davacının fazla çalışma alacağının bulunduğu, çalışma şartlarının ağır olduğu, iş ilişkisinin davacı için çekilmez hâle geldiği, ayrıca davalı işveren tarafından işten çıkış kodunun 03 kodu ile “istifa” olarak belirtilmesi gerekirken, 22 kodu ile “diğer nedenler” olarak belirtildiği, bu durumda davalı işverenin çelişkili davrandığı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
7. HD. 12.04.2016 T. E: 10717, K: 7952-
Sendikal tazminat talepli davada işin esasına girilerek feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığının tespiti yerine iş sözleşmesinin ihtiyari arabuluculuk kapsamında anlaşma ile sonlanması nedeniyle feshin sendikal nedene dayandığının ileri sürülemeyeceğinin kabulünün hatalı olduğu-
Taraflar arasındaki alacak istemine konu dava dışı işçinin alacaklarının belirlendiği İş Mahkemesinin kararında dava dışı işçinin davacının yanında 18.02.2006-20.11.2008 tarihleri arasında çalıştığı belirlenerek kıdem tazminatı hesaplanmış ve yine aynı kararda dava dışı işçinin davalı Ltd. Şti. yanında 09.07.2007–20.11.2008 tarihleri arasında çalıştığı tespit edilmiş olup davalı alt işveren şirketin kıdem tazminatı alacağı ile ilgili olarak davacıya karşı olan sorumluluğu sözleşmede farklı bir düzenleme yok ise kural olarak kendi dönemi ile sınırlı olduğu değerlendirildiğinde 18.02.2006-09/07/2007 tarihleri arasında dava dışı işçinin davalı yanında çalışmadığı başka bir alt işveren yanında çalıştığı döneme ilişkin kıdem tazminatının davalıdan rücuen tahsilinin istenemeyeceği-
Borçlunun, işlemiş faizin fahiş olduğunu ileri sürdüğü, ancak bu konuda bir rakam belirtmediği, o halde faize yönelik şikayetin ise kabulü yerine kısmen kabulüne karar verilerek sonuçta da borçlu aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin ve borçlu tarafından yapılan yargılama giderlerinin tamamının alacaklıdan tahsili gerekirken paylaştırılarak, bir kısmının borçlu üzerinde bırakılmasının isabetsiz olduğu-
Davacı hakkında Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada verilen kararın kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre, olayın öğrenilmesi üzerine yapılan tahkikat sonrası 6 iş günlük süre içinde yapılan feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı belirlenip kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin değerlendirilmesi gerektiği-
Asıl işveren davacı Belediyenin, davalı şirket tarafından çalıştırılan işçilerin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemi-
22. HD. 18.10.2018 T. E: 2017/15789, K: 22522-
Asıl işveren olan davacı idarenin, alt işveren olan davalı şirketler tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu alacak davası sonucu ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemi-
Taraflarca bildirilen bankalardan fiili uygulamaları gösteren faiz oranları sorularak dosya içine konulduktan sonra, alacak kalemlerinin net miktarı bulunup, dayanak ilamda en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline hükmedilen alacaklar için bildirilen banka faizleri, diğer kalemler için yasal faizler uygulanarak Yargıtay denetimine elverişli şekilde rapor hazırlanması için konusunda uzman bir bilirkişiye başvurularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.