Vergi dairesinin yazısına dayanılarak ayrıca alacağın doğum sebebi ve satışa yapılan malların aynıyla ilgili olup olmadığı araştırılmadan, bu dairenin alacağına öncelik tanınamayacağı—
Kamu haczinin davacının haczinden önce konulduğunun anlaşılması halinde dava tarihi ne olursa olsun, şikayetçinin kamu haczine iştirak edemeyeceği, şikayetçi haczinin kamu haczinden önce olması halinde ise, 6183 Sayılı Kanunun 21. maddesi uyarınca kamu haczinin şikayetçi haczine iştirakinin mümkün olduğu ve kamu haczinin anılan madde hükmüne göre kendinden önceki hacizlerle garameye gireceği-
Borçlu şirket tarafından sunulan ön proje, komiser heyetinin tavsiyeleri, bu kapsamda yapılan değişiklikler, revize proje bir arada değerlendirildiğinde; yasal düzenleme uyarınca alacaklılar yönünden teklif edilen tutarın, iflas halinde alacaklıların eline geçecek tutardan fazla olması, teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması, konkordato projesinin 302. maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması, 206. maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması, konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın tasdik kararından önce borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması koşullarının tamamı gerçekleşmiş olup mahkemenin "konkordatonun tasdiki" kararının yerinde olduğu- İtiraz eden alacaklıların tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilecekleri- Hasımsız olarak açılan davalarda, üçüncü kişilerin davaya müdahaleleri halinde davanın çekişmeli duruma gelmesi mümkün ise de; konkordato tasdiki yargılamasına ilişkin İİK 285 vd maddelerinde belirlenen prosedür gereğince, üçüncü kişilerin asli ya da fer’i müdahale imkanı mevcut olmayıp, ancak anılan usul gereğince hareket etme olanağı bulunduğu-
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir...
Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh verilmesinden son-ra, taşınmaz malikinin (satıcının) vergi borcundan dolayı taşınmaza konulan haczin kaldırılmasını lehine satış vaadinde bulunulmuş olan alıcının isteyemeyeceği-
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekeceği- Genel Bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin yargı harcından muaf olduğu, kural olarak dava kabul edilirse harcın münhasıran davalıya yükletileceği ancak davalı idare harçtan muaf olduğundan harcın davalıdan alınmasına karar verilmeyeceği gibi davacıya da yükletilemeyeceği-
«Sıra cetveli»nde alacaklılara «ihale tarihine kadar işleyen faizleriyle birlikte» yer verileceği–
6111 sayılı yasa uygulaması gereği olarak borcun yeniden yapılandırılması işleminin, açılmış davaları durdurmayacağı ancak İdare’nin takdiri ile icra işlemlerinin yapılandırma sözleşmesi ihlal edilmediği sürece ertelenebileceği, hal böyle olunca davaya devam edilerek taraf delillerinin toplanması,borçlu ile davalı annesi arasındaki dava konusu tasarrufların 6183 sayılı yasanın, 27, 28, 29 ve 30.maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının belirlenmesi, iptal koşulları oluştuğu takdirde dava konusu taşımazlar, davalı tarafından da dava dışı kişiye satılmış olduğundan davacı vekiline davalı 4.kişiyi davaya dahil edip etmeyeceği sorularak davaya dahil etmesi halinde 4. kişiye dava dilekçesi tebliği ile davaya katılımının sağlanması ve bildireceği delillerin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi, davalı 4.kişinin davaya dahil edilmemesi veya davaya dahil edilip de kötüniyetli olduğunun ispatlanamaması halinde davanın davalı yönünden anılan yasanın 31. maddesi gereğince bedele dönüştüğü gözönüne alınarak davalının dava konusu taşınmazları elden çıkardığı tarihteki gerçek bedelleri üzerinden tahsilde tekerrür olmayacak şekilde tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi gerekeceği- 6183 sayılı Yasa'nın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirleneceği-
Yapı denetim hesaplarındaki paraların Belediyelere ait paralar olmayıp yapı denetim kuruluşlarının hizmet bedelleri olarak yatırılan paralar olduğu ve kamu hizmeti niteliğinde olan yapı denetimi işinde fiilen kullanıldığı sonucuna varılmış olmakla, 5393 sayılı Yasa'nın 15/son maddesi uyarınca hesapların haczinin mümkün olmadığı-
Kurumca re'sen tahakkuk eden prim borcu bulunmadığının tespiti istemi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.