Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh verilmesinden son-ra, taşınmaz malikinin (satıcının) vergi borcundan dolayı taşınmaza konulan haczin kaldırılmasını lehine satış vaadinde bulunulmuş olan alıcının isteyemeyeceği-
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekeceği- Genel Bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin yargı harcından muaf olduğu, kural olarak dava kabul edilirse harcın münhasıran davalıya yükletileceği ancak davalı idare harçtan muaf olduğundan harcın davalıdan alınmasına karar verilmeyeceği gibi davacıya da yükletilemeyeceği-
«Sıra cetveli»nde alacaklılara «ihale tarihine kadar işleyen faizleriyle birlikte» yer verileceği–
6111 sayılı yasa uygulaması gereği olarak borcun yeniden yapılandırılması işleminin, açılmış davaları durdurmayacağı ancak İdare’nin takdiri ile icra işlemlerinin yapılandırma sözleşmesi ihlal edilmediği sürece ertelenebileceği, hal böyle olunca davaya devam edilerek taraf delillerinin toplanması,borçlu ile davalı annesi arasındaki dava konusu tasarrufların 6183 sayılı yasanın, 27, 28, 29 ve 30.maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının belirlenmesi, iptal koşulları oluştuğu takdirde dava konusu taşımazlar, davalı tarafından da dava dışı kişiye satılmış olduğundan davacı vekiline davalı 4.kişiyi davaya dahil edip etmeyeceği sorularak davaya dahil etmesi halinde 4. kişiye dava dilekçesi tebliği ile davaya katılımının sağlanması ve bildireceği delillerin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi, davalı 4.kişinin davaya dahil edilmemesi veya davaya dahil edilip de kötüniyetli olduğunun ispatlanamaması halinde davanın davalı yönünden anılan yasanın 31. maddesi gereğince bedele dönüştüğü gözönüne alınarak davalının dava konusu taşınmazları elden çıkardığı tarihteki gerçek bedelleri üzerinden tahsilde tekerrür olmayacak şekilde tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi gerekeceği- 6183 sayılı Yasa'nın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirleneceği-
Yapı denetim hesaplarındaki paraların Belediyelere ait paralar olmayıp yapı denetim kuruluşlarının hizmet bedelleri olarak yatırılan paralar olduğu ve kamu hizmeti niteliğinde olan yapı denetimi işinde fiilen kullanıldığı sonucuna varılmış olmakla, 5393 sayılı Yasa'nın 15/son maddesi uyarınca hesapların haczinin mümkün olmadığı-
Kurumca re'sen tahakkuk eden prim borcu bulunmadığının tespiti istemi-
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 72/7. maddesine göre, borç ödenmiş olursa menfi tesbit davasının istirdata dönüşmesi gerekeceği-
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, iflâsın ertelenmesi talebine ilişkin eldeki davada, Özel Dairece verilen birinci bozma kararı sonrası alınan asıl ve ek bilirkişi raporlarının hükme esas alınıp alınamayacağı, buradan varılacak sonuca göre mahkemece verilen kararın yerinde olup olmadığı-
Mahkemece, davanın İİK’nun 16. maddesindeki 7 günlük yasal süreden sonra açıldığı, kaldı ki pay cetvelinin sıra cetveline göre düzenlendiği, sıra cetvelinde davacı kurumun alacağının 4. sırada gösterildiği, sıra cetvelinin de itiraz edilmediğinden kesinleşmiş olduğu, açılan davanın yasal süreden sonra açıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle süresinde olmayan şikayetin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Prim borcunun ödenmemesinde doğrudan sorumluluğu bulunmayan üst düzey yönetici yönünden iflasın ertelenmesi kararının "haklı neden" oluşturduğu, bu sebeple, iflasın ertelenmesine ilişkin devam eden yargılama sırasında, borçlu şirket hakkında yapılan icra takiplerinin, ihtiyati haciz ve tedbir uygulamalarının tedbiren durdurulmasına ilişkin mahkeme kararlarının iflasın ertelenmesi işlemleri ve haklı sebep kapsamında değerlendirilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.