Borçlunun icra dairesinde «taşınmazına haciz konulmasını» istemesinin, «haczedilmezlik şikâyetinden vazgeçme» niteliğinde olduğu–
Satış bedelinin, muhammen bedelin üstünde olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği, mahkemece, ihalenin feshi isteminin belirtilen nedenle reddi gerekirken, zarar unsurunun yokluğu tesbit edilmekle birlikte işin esasının incelenerek yazılı gerekçeyle reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden mahkeme kararının sonucu itibariyle doğru olduğu, ancak İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde, işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-
Muhatabın iş yerinde bulunup bulunmadığına dair bir açıklamanın tebliğ evrakında yer almadığı görülmekle, borçlunun gerçek kişi olduğu dikkate alınmadan ve adreste bulunmadığının tespiti yapılmadan “şirketin yetkilisi imzasına” şeklinde yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Borçlu adına yapılan tüm tebligatların usulsüz olduğu dikkate alınarak, borçlunun tebligatların usulsüzlüğüne ilişkin şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verildikten sonra, süresinde olan borca yönelik itiraz ve şikayetlerinin incelenmesi gerektiği-
Alacaklının, "süresinde satış avansı yatırılmadığı"ndan bahisle "satışın düşmesi nedeniyle hacizlerin kaldırılması"na ilişkin icra müdürlüğü işleminin iptali istemiyle yaptığı başvuru üzerine icra mahkemesince şikayetin reddine yönelik verilen kararın İİK. mad. 363 uyarınca temyizi kabil olduğu-
Yasal koşulların oluşması halinde İİK.'nin 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile İİK.'nin 79. maddesi gereğince, haczolunacak malların başka bir yerde bulunması halinde icra dairesi, malların bulunduğu yer icra dairesine talimat yazarak haczin yapılmasını isteyeceği, bu halde, hacizle ilgili şikayetlerin, kendisine talimat yazılan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümleneceği, anılan hususun, kesin yetki kuralı olup, mahkemece re'sen uygulanması gerekeceği, ancak, talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da, belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise, bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince inceleneceği, bir başka deyişle böyle hallerde İİK.'nin 79. maddesi hükmü uygulanamayacağı-
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir...
Satış ilanına (ilanın hatalı olduğuna) ilişkin uyuşmazlıkların, istinabe olunan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümleneceği–
İİK.nun 129/1. maddesine göre, artırma bedelinin malın tahmin edilen bedelinin yüzde ellisini bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bunlardan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesinin zorunlu olduğu-
Satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediği ve bu durumda şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı- İşin esasına girilmeden ihalenin feshi talebi reddedilmiş olduğundan, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmemesinin yerinde olduğu- Şikayete konu taşınmazlar yönünden kıymet takdirine veya ihaleye fesat karıştırıldığına yönelik bir temyiz sebebi bulunmadığı nazara alındığında borçlunun temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sair fesih iddialarının incelemeyeceği-
Borçlu tarafından hiç masraf yatırmama durumu söz konusu olmayıp icra mahkemesince kıymet takdirine itirazda bulunan şikâyetçinin yatırması gereken miktar belirlenmediğinden, kıymet takdiri yaptırılan icra dosyasındaki masraf esas alınarak itirazın reddedilmesi ve buna göre kesinleşen kıymet takdirine dayanılarak yapılan ihalenin usulsüz olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.