"Keşide yeri" unsuru bulunmayan belgenin bono olarak kabul edilemeyeceği ve bu belgeye dayanarak borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılmasının mümkün olmadığı- Düzenleme yeri belirtilmediği gibi düzenleyenin adının yanında da herhangi bir idari birim adının yazılı olmadığı belgenin "kambiyo senedi" niteliğinin bulunmadığı-
Borçlu tarafından ‘ihtiyati haciz kararına dayanak teşkil eden senedin/çekin teminat amacıyla verildiği’ iddiasının yazılı belge ile kanıtlanması halinde –alacağın muaccel olması koşulu gerçeklememiş olacağından- mahkemece ‘ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği–
Doğum ve ölüm olaylarının nüfusa işlenmesi amacıyla açılan davada idari yargının görevli olduğu-
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davası-
İdarenin hizmet kusuru nedeniyle maddi tazminat istemi-
İcra mahkemesinin, süresinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulüne uygun olarak kendisine intikal eden işlerde takibin dayanağı olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebileceği-
Senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığının anlaşılması halinde icra mahkemesince «ödeme emrinin iptaline» değil, «takibin iptaline» karar verilmesi gerekeceği-
Temyize konu edilen davada davacı davalı idare tarafından yapılan kanalizasyon çalışmaları sırasında kablolarına verilen zararın giderilmesini istediğine göre, dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddedilmesi gerekeceği-
Kambiyo senetlerinde “tanzim yeri”nin mutlaka “il” olarak yazılmasının zorunlu olmadığı, ”köy”,”bucak”,”ilçe” gibi idari birim niteliğini taşıyan bir ismin yazılmasının yeterli olduğu – “Tanzim yeri” açıkça yazılı olmayan senette “tanzim edenin ad ve soyadının yanında yazılı olan Yenimahalle ibaresi”nin, Ankara’da bir ilçe adı olması nedeniyle, geçerli bir bildirim olacağı-
«Taviz bedeli ödenmedikçe, temliki tasarruf yapılamayacağına» ilişkin takyidin bir «taşınmaz yükümlülüğü» olduğu, kanundan doğan taşınmaz yükümlülüğü karşısında, sonraki malikin iyiniyet iddiasında bulunarak MK’nun 638 ve 931. maddelerinden yararlanamayacağı–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.