4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemi-
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemi-
6831 sayılı Yasanın 2. maddesi uygulanırken, nitelik yitiren kesimlerin belirlenip, dışarı çıkarılması yolunda alınan kararlar, tutanak ve haritalar ile birlikte askıya çıkarılacağı, nitelik yitirmeyen ve dışarı çıkarılmasına gerek görülmeyen yerler için, bu yolda bir işlem ve ilanın esasen söz konusu olmayacağı, 3402 sayılı Kadastro Yasasının 45. maddesinin üç fıkrası Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş, yalnız ( tevzi yolu ile oluşan tapulara değer verilmesini içeren ) fıkrası yürürlükte bırakılmış ise de, bu olgu ancak orman rejimi dışına çıkarılan kesimlerde söz konusu olup, dışarı çıkarılmayan yerlerde uygulama olanağının bulunmayacağı-
Orman sınırları dışına çıkarılan yerler üzerindeki zilyetlik konusunda, 6292 sayılı yasanın 6. maddesindeki hak sahiplerinin belirlenmesinde esas alınacak ilkeler ile aynı yasanın 6/10 maddesinde de hak sahipliğinin halefiyet yolu ile geçebileceğine ilişkin düzenlemenin dikkate alınması gerekeceği-
Kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parasının, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirleneceği, sonraki dönemler için ecrimisil değerinin ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilmesi gerektiği-
“Ekilemez arazi”, “taşlık”, “kayalık” gibi Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerin -emek ve para sarfedilmek suretiyle, imar ve ihya edilmedikçe- zilyedlikle kazanılamayacağı-
Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi haczedilemeyeceği ancak borçlunun bu maddeden yararlanabilmesi için asıl uğraşının çiftçilik olması gerektiği, asıl işi çiftçilik olan borçlunun yan gelir elde etmek amacıyla yan işler yapmasının, emekli maaşı almasının çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmadığı; borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı haczedilen haczedilmeyen tüm taşınmazları keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmesi ve borçlunun elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği, mahkemece, borçlunun halen oturduğu yerde yıllık geçinebileceği miktarın belirlenip, şikayet tarihinde haczedilen ve haczedilmeyen tüm taşınmazlarından elde ettiği gelir hesaplanarak ve taşınmazların değeriyle orantılı gelir elde edilip edilmediği belirlenerek, borçlunun geçimine yetecek kadarı üzerinden haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemi-
Mahkemece, öncelikle; tapudan şikayete konu taşınmazlara ilişkin ipotek akit tabloları getirilmek suretiyle, inceleme yapılması, sonrasında ise zirai bilirkişi ve kadastro bilirkişisinin de katılımıyla keşif yapılarak detaylı bilirkişi raporu düzenlettirilip, borçlunun ziraat ile meşgul olup olmadığı ilgili kurumlardan araştırılıp, çiftçilik mesleğini icra ettiği tespit edildiği takdirde, yıllık geçinebileceği miktar belirlenerek şikayet tarihinde haczedilen ve haczedilmeyen tüm taşınmazlarından elde ettiği gelir emekli maaşı da dikkate alınarak tespit edilip, haczedilen tarla vasfındaki taşınmazların kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olup olmadığı ya da ne kadarının zorunlu olduğu belirlendikten sonra ve her halükarda, haline münasip evin tespiti için gereken araştırma da yapılmak suretiyle elde edilen tüm veriler birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacının karar tarihinden önce yargılama sırasında öldüğü nüfus kaydından anlaşıldığından, HMK’nın 125. maddesi uyarınca mirasçılık belgesi alınması ve tüm mirasçılarının davada yer almalarının sağlanması veya TMK’nın 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci tayini ile davanın temsilci huzurunda görülmesi gerekeceği- Davacı. davanın açıldığı tarihte reşit olduğu halde babası olan diğer davacı velayeten avukata verdiği vekaletnameyle davayı takip ettiğinden davacının davada yer almasının sağlanması, taraf teşkili tamamlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.